YGB & DOWN SENDROMU

YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR DESTEK EĞİTİM PROGRAMI

Yaygın gelişimsel bozukluklar; erken çocukluk döneminde başlayan sosyal beceri, dil gelişimi ve davranış alanında uygun gelişmeme veya kaybın olduğu bir grup psikiyatrik bozukluktur. Genel olarak bu bozukluklar gelişimin bir çok alanını etkilerler ve süreğen işlev bozukluklarına yol açarlar.  Bu bozuklukların en iyi bilineni otistik bozukluk (infantil otizm olarak da bilinir) olup; karşılıklı sosyal etkileşimde, sözel iletişimde  bozukluklar ve basmakalıp stereotipik davranış örüntüsü ile karakterizedir. İnfantil otizm kavramını ilk kez Leo Kanner tarafından  1943 yılında tıp literatürüne kazandırılmış ve 1980'e kadar bu terim kullanılmıştır. 1980 öncesinde Amerikan Psikiyatri Birliğinin sınıflandırmasında yaygın gelişimsel bozukluklar çocukluk şizofrenisinin bir alt tipi olarak sınıflandırılmaktaydı. Amerikan Psikiyatri Birliği, 1994 yılında yaygın gelişimsel bozuklukları 5 bozukluktan oluşan bir grup olarak sınıflandırmıştır.

Bunlar:

1.Otizm(Otistik Bozukluk )

2.Rett Bozukluğu

3.Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu

4.Asperger Bozukluğu

5.Başka türlü adlandırılmayan yaygın gelişimsel bozukluk
 

OTİZMİN BELİRTİLERİ

Eğer çocuğunuz:

- Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,

- İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,

- Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,

- Parmağıyla istediği şeyi göstermiyorsa,

- Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,

- Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,

- Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,

- Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,

- Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa,

- Aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa,

- Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,

- Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,

- Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,

  otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.


Down Sendromu

Down sendromu, genetik bir farklılık sonucunda insanda 21. kromozom çiftinde bir fazla kromozomun bulunması sonucunda ortaya çıkar. Vücutta fonksiyonel ve yapısal değişiklikler gözlemlenir. Bu kişiler zihinsel kavramada eksiklik, kendine has yüz görünümü ve öğrenme güçlüğü ile karakterize edilir. İnsanlarda bulunan hücreler genlerden meydana gelmiştir. İnsanın taşıdığı fiziksel özellikler, kişilik yapısı genlerde yer alır. Genler ise kromozomlarla birbirine bağlıdır. Kromozomlar çiftler halinde kümelenmiş olup, 23 çift kromozom bulunmaktadır. Yani toplam 46 kromozom olmalıdır. Down sendromlu kişilerde bu sayı 47 tanedir. Buradan anlaşılacağı gibi hatalıktan ziyade, sadece genetik farklılıktan oluşan bir durum söz konusudur. Buna 800-1000 doğumda bir rastlanmaktadır. Annenin yaşının büyük olması en büyük etkenlerden biridir. Hamilelik sırasında ya da doğumda tanımlanabilen bir durumdur. Çocuklarda hafif veya orta şiddette zeka geriliği bulunabilir.


Down sendromunun fiziksel belirtileri nelerdir?

Kendine özel tipik yüz görünümü ile belirgindir. Bu insanlar normal kromozom sayısına sahip olsalar da görülen bir durum olsa da, diğer belirtiler rahatsızlığı tespit etmeye yardımcı olacaktır.

El ayasında normalde çift olması gereken avuç içi çizgisi tektir.

Epikantik katlanma nedeniyle badem şeklinde göz yapısının olması.

Palebral yarık olması.

Bu çocuklarda boy daha kısadır.

Basık kemerli burun yapısı görülür.

Karın yapısı gevşek ve bombelidir.

Elin beşinci parmağında esneklik, dirsekte yüksek döngü olması.

Düşük kas tonusu olması nedeniyle, bebeklerin başlarını tutamaması, yürüme zorlukları çekilmesi.

Ayak baş parmağı ve yanındaki parmak arasında büyük boşluk olması.

Sarkık dil yapısı olması halinde down sendromu düşünülmelidir. Bu belirtilerin hepsi bir arada olması gerekmemektedir. Fiziksel farklılıkların çoğu sağlık sorununa neden olmamakla birlikte, rahatsızlığın teşhisinde rol oynarlar. Uygulanacak tedavilerle fiziksel aktivitelerin rahat yapılması sağlanabilir.